Doğru ve Yanlış Yönetim Arasındaki Farklılıklar
25 sene önce Türkiye’ye ailemle birlikte Almanya’dan geldik. Bu nedenden dolayı Türkiye demokrasinin sahiden bir eşitlik, erkinlik ve adalet! Evet yanlış duymadınız! Türkiye’de bunların var olduğunu söylediğim için biraz ön yargılı olabilirim. Bence bu devlet modeli ve anayasa dünyanın bir armağanı. Ama Türkiye’nin bize verdiği diğer bir hediye de az bilinen ve onaylanan kurumsal yönetim modelidir. Onaylanan, çünkü bir şey hakında kurumsal denildiğinde omuz aşağı düşüyor. Bence Türkiye’deki toplantı salonlarında olanlar büyük şirketlerin daha iyiye ulaşmak için kullandıkları yolu önemli bir şekilde değiştiriyor. Bence dünyanın geri kalanındaki toplantı odaları paydaşlarının zararını yakalamakta yavaş davranıyorlar.
Toplantı Salonlarındaki Cinsiyet Çeşitliliği
Çoğu faktör arasında verimli bir kurumsal yönetim kurmak için toplantı salonunda cinsiyet çeşitliliği olması gerekir. Norveç ve Almanya dahil çoğu Avrupa ülkesi, en büyük kurumların yönetiminde bayanların bulunması için sınırlar belirlediler. Bu konu Asya ve ortadoğu ülkelerinde büyük bir şekilde ihmal ediliyor. Hala bir Alman yönetiminin masasında bir bayan olmadan yaşlı bir erkek grubu görmeniz olanaksız. Birkaç ülkede bayanlar yöneticilerin %5’ini oluşturmaktadır. Şirketin çoğu ürününün bayanlara hitap etmesine rağmen! Türkiye’de yönetim basamaklarında bayanların sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Bu durum doğru yönde atılan bir adım. Dünya nüfusunun yarısından fazlasını bayanlar oluşturmaktadır. Bayanlar bizim çalışanlarımızı, tüketicilerimizi ve aile bireylerimizi temsil ediyor. Onların fikirleri ziyadesiyle önemli! Toplantı salonlarında ve görüşmelerde değerli fikirlerini sunmaları gerekir.
Aile İşletmeleri
Çoğu yönetim kurulu, – gelişmiş şirketler dahil – bir akraba kayırmacılığına maruz kalmıştır. Muhafaza edilen derin sosyal ayrıntılar, kurumu ailede ve aile bireylerinden oluşan yönetim kurumlarında tutmaya özendirirler. Bu durumun problemi aile bireylerinin sıklıkla (sürekli değil) gereken beceri veya tecrübeye sahip olmaması ve nadir olarak üst yöneticilerine veya ortak yöneticilerine mantıklı bir kavrama sağlayabilirler. Bir aile bir görüşü paylaştığında, değişen trendleri görmede zorlanmaya ve uyum sağlamada zorluk yaşamaya eğimli olurlar. Aktif yönetilen kurumlar en iyi ve en tecrübeli yönetim kurulu üyelerini işe almak için özel bir emek harcarlar. Bilirler ki yönetim kurullarına meraklı, tecrübeli ve aykırı bireyler davet etmek onlara kendilerini zinde tutabilecek ve köşenin arkasında ne olabileceğini gösterebilecek bir grup görüşünü sağlar.
Doğru ve Yanlış
Ben doğru ve yanlış kurumsal yönetim arasındaki farklılıkları görmeye çalışıyorum. Bu farklılık, bence “bazı şirketin hükmetmeye ve yenilik yapmasına ve bazısının ise yapmamaya devam etmesinin bir sonucu” olabilir. Etkin yönetimler CEOlarını faal olarak zorlamaya ve günlük operasyonlarla onları iç içe tutmadan şirketin gelecekteki durumunu stratejik olarak belirlemede iddialı bir rol almalarına eğilimlidirler. Yönetim kurulu üyeleri işin her alanına burnunu sokarlar ama parmaklarını konunun dışında tutarlar ve CEO’nun gemiyi yönlendirmesine izin verirler. Doğru bir kurumsal yönetim yöneticilerin zorlayıcı sorular sorması, öneride bulunması ve katılmadıkları şeyleri belli etmeleri manasına gelir. Eğer şirket CEO’sunun işletme ve çalışanlarının çıkarı adına performans gösterdiklerine inanmıyorlarsa CEO’yu işten bile çıkartabilirler.
Bir toplantı salonunda bu şekilde bir çekişme görmediğinizde işletmenin etkili bir şekilde idare edilmediğinin sinyalini bulmuş olabilirsiniz. Bunu yerine bu işletmelerdeki yöneticiler daha çok “Gözler kapalı, eller bağlı” yönetimi üzerinden iş yürütmeye eğilimlidirler, yani maaş günlerini beklerken gözlerini kapatırlar ve ellerini bağlarlar. En kötü toplantı salonlarında CEO bir oyun için bir plan sunar ve her yönetim kurulu üyesi herkesin onların ne kadar zeki olduğunu anlaması için bazı sorular sorar. Daha sonra herkes kararı onaylamak için oylama yapar ve sonunda maaş çeklerini alıp mutlu bir şekilde çıkarlar.
Yönetim kurulu üyeleri CEO’yu zorlamadığında ya da birbirini zorlamadığında; hiçbir değer sağlamazlar. İdare daha kapsamlı, daha objektif ve daha çeşitli bakış açısı sağlayabilecek tecrübeli olan, özgür düşünenler tarafından sorgulanmalıdır. Çoğu zaman yönetim kurulu üyeleri CEO ve üst liderlik takımı günlük iş “ağaçlarına” gömülmüşken “ormanı görebilirler.” Bence bu etkili bir yöneticinin gerçek değerinin yattığı yerdir.
Heyet başkanlarını, adayları ve idare komitelerini ve başkanlarını doğru bir kurumsal yönetimin neleri başarabileceğini görmeye çağırıyorum. Birçok Türk şirketinin neden yenilikçi olmaya devam ettiğine dair birçok soru alıyorum. Ben bunun sebeplerinden biri olduğuna ikna oldum. Yönetim kurulunuzu güçlendirmeyi düşünün. Çeşitlendirin. Dışarıdan insanlar getirin. İdarecileri gerçekten aklında olanları söylemeye ikna edin ve CEO’nun tecrübe ve görüşlerinden yararlanın. Çalışanlar size teşekkür edecek!